29 Nisan 2016 Cuma

DENE-ME-ME

Merve ERTENE*


Doğuşlarına doğma, ölümlerine ölme denmiş insanlar, rahatça doğamadıkları gibi rahatça ölemezler de, isteseler de yapamazlar; rahat sivri ucuyla ünlüdür. Kendiyle kavgası kendiyle alayından ibaret muzip bir dildir bu; kendine üstten bakıp salladığı işaret parmağındaki gizil tehdidiyle pos bıyıklarının altından kıs kıs gülerek öğütlerde bulunur, hep tersini öğütlediğinden öğüdü dile düştüğü gibi imha olur. Psikozludur işleyişi ama aba altından gösterdiği çıkış tabelası için seçtiği yol tuhaf değildir, zira ifade dolayım kazanmış olmak olduğundan o hiç doğrudan ifade palavrasına bulaşmaz. İronik yapısının bittabi farkındadır, usulüne uygun davranır.

Yaşam, okuma, yazma, gitme, gelme, yapma, etmedir eninde sonunda, kodlama başından bellidir velhasıl, aşılamayacak olduğu ise yazmaz bir yerde. Okuyor, yazıyor, gidiyor, geliyor, yapıyor ve ediyor olmayı, dil, bir olamayış haline çeviriyorsa eğer, parmağını koyup hareketi durdurduğu yer eşelemeye değerdir. Düş-ün-me, komik olma! diye ikaz edildiğimiz anda bunun aslında eylemsizliği kutsamış, kendini ısrarla zincire vurmuş bir düşünme olduğunu fark etmemiz gerekmez mi? O halde düşünme ancak kendini reddettiğinde anlam kazanır, düşünmeme ile; olumsuzun gücü burada yatar. Bir düş, ancak düşünmeme ile düşünüş halini alabilir, çünkü düşünmemede direniş vardır. Düşün-, edimselleşmeye çalıştıkça suratına yediği "düşünme" şamarının acısını ancak düşünce çıkarabilir, düş-meden düşünüş olunmaz. Düş, düşünmeme ile gerçekleştirebilir kendini, çünkü o zaman kendini içinde özene bezene saklayıp koruyup kolladığı, üstüne toz kondurmadığı sabitesinden kurtulup işteşlik kazanır. Dil bize tüm hikayenin işteşlikle başladığını hep anlatmıştır, masallarınsa bir varmış bir yokmuş diye başlaması boşuna değildir; hikaye olmak zorken masal olmak işten bile değildir.

Ortada hikaye yok o halde diye kestirip atmak doğru değildir elbette, sayıklamaların hikayesinden de uzun uzun bahsedilebilir ama anlamını sayıklayışlarımızda kazanacaktır. Rahat batar, gün doğar. 


*Sakarya Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Felsefe Bölümü, Araştırma Görevlisi

1 yorum: